CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gençlerin tamamına sesleniyorum; asla umutsuz olmayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sinde kimsenin umutsuz olmaya hakkı yok. Düşündüklerinizi, Altılı Masa’daki her başkan düşünüyor. Biz, bunların tamamını hayata geçireceğiz” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 45 Ayda 80 Proje Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Açılışta konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Belediye liderlerimizle ilgili yedi prensibimizi belirlemiştim. ‘Yedi prensipten yola çıkarak bulunduğunuz kenti yönetin’ demiştim. ‘Asla ayrımcılık yapmayın, sanata ve kültüre kıymet verin, öbür bütün belediye liderleriyle ahenk içinde çalışın’ dedim. Harcadığınız para sizin paranız değil, milletin parası; onun için harcadığınız her kuruşun hesabını millete vermeyi onurlu bir vazife kabul edin.
“Bir bakan geliyor, bizim belediye liderlerimizi görmezden geliyor; bu ayıp bir şeydir”
Bugün buraya gelmeden evvel Kumluca’ya gittik, Finike’ye gittik. Kumluca malum, bir sel felaketi yaşadı. Hem alanı görmek hem Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın sardıkları yaraları görmek, insanları dinlemek, onlarla oturup çay içmek üzere bir ortam yaratıldı. Öncelikle Antalyalılara, Kumlucalılara buradan geçmiş olsun dileklerimi iletmek de benim vicdani bir vazifem. Meraklanmasınlar. Söyledim; sizin gerinizde kapı üzere duran bir Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı var. Her sorununuzu halletmek için inanılmaz bir efor harcayacaktır. Ve hakikaten de o denli. Düşünebiliyor musunuz; bir bakan geliyor, bizim belediye liderlerimizi görmezden geliyor. Bu, ayıp bir şeydir. Bakansın, hürmet duyar herkes bir bakan geldiği zaman. Bütün belediye liderlerini eşit görmesi lazım. Çünkü belediye başkanı, kendi isteğiyle oraya gelmiş değil. Halk onu seçtiği için oraya geldi. Eşit davranırsanız halka hürmet duymuş olursunuz.
“Meydansız bir kenti düşünmek mümkün değil”
Finike’de bir kent meydanının olmadığını söylediler. Bir kent, meydansız olmaz. Zira kentin yaşayanları, güçlerini kentin meydanında harcarlar. Orada şovlar yapılır, orada cümbüşler yapılır, oralarda mitingler yapılır. Meydansız bir kenti düşünmek mümkün değil. Artık, Başkan’ımız sağ olsun Finike’ye bir meydan da kazandırıyor. Hasebiyle çağdaş bir kent olarak Finike de ortaya çıkmış olacaktır.
“Fakirlik bir mukadderat değil; siz iş verdiniz, imkan verdiniz de o çalışmadı mı?”
Yerel seçimlerden evvel dehşetli bir propaganda yapıyorlardı. ‘Sakın ha oy vermeyin. Oy verirseniz toplumsal yardımlar kesilir. Oy verirseniz asla yardım alamazsınız.’ Hatta Ankara’da şöyle bir propaganda yapılıyordu; ‘Sakın oy vermeyin ha. Oy verirseniz su makbuzlarını teröristler toplayacak, para onlara gidecek’ diye. Bu kadar insafsız ve akıl dışı propagandalar yaptılar. Lakin ben, bu milletin ferasetine, nitekim de sağ duyusuna güveniyorum. Geldi, 11 büyükşehir belediyesini iktidara taşıdı ve çok sayıda belediyemiz oldu. ‘Bunlar Millet İttifakı’nın belediye başkanlarıdır’ diye altını her seferinde itinayla çizdim. İtinayla çizmeye de gayret harcıyorum. Niyetim de birebir çerçevede. Hiçbir toplumsal yardım kesilmedi. Tam bilakis, toplumsal yardıma muhtaçlık duyan ailelerin aldıkları toplumsal yardımlar çok daha fazla oldu ve insani boyutlarda oldu. Yani sağ elin verdiğini sol el görmedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız, ‘Süt dağıtacağız çocuklara’ demişti. Lider seçildikten sonra süt yardımı yapıyordu. Bir gün, ‘Efendim, hani sen süt dağıtma kelamı vermiştin. Hani nerede bu sütler? Dağıtmıyorsun’ diye bir tenkit gelmişti. Meğer aylardır süt dağıtılıyordu. Lakin hiç kimsenin yoksulluğu afişe edilmiyordu. Biz, insan onuruna paha veririz, beşere kıymet veririz. Fakirlik bir yazgı değil. Siz iş verdiniz, imkan verdiniz de o çalışmadı mı? İş vermiyorsunuz, imkan vermiyorsunuz, beşerler bir kuru ekmeğe muhtaç hale geliyorlar. Onlara toplumsal yardım yapılırken de onların onurunu korumak zorundayız. Onların kimliklerini, yoksulluklarını asla afişe etmemeliyiz. Bu çerçevede çok bedelli bir projemiz var; Aile Takviyeleri Sigortası. Allah nasip eder, Millet İttifakı, göreceksiniz 6 ay sonra maratonu bitirecek. İktidar olduğunda Aile Dayanakları Sigortası gelecek. Hiçbir ailenin geliri minimum fiyatın altında olmayacak. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Ödenecek olan yardım nakit olacak, bayanın banka hesabına yatacak. Bunların yaptığı o bütün ayıpları sonlandıracağız.
“Birilerinin belediye liderlerimizin çalışmasını hazmetmediğini de biliyoruz”
Belediye liderlerimiz çalışıyor, biliyoruz. Birilerinin belediye liderlerimizin çalışmasını hazmetmediğini de biliyoruz. ‘Efendim, o kadar müfettiş gönderiyoruz, o kadar yardımları kesiyoruz, o kadar mani çıkarıyoruz; yahu bu belediye liderleri tekrar mucizeler yaratıyorlar.’ Yaratırlar Beyefendi, yaratırlar. Senin belediye liderlerinden da bizim belediye liderlerinden da haberin bile yok. Çalışıyorlar, üretiyorlar. Geçen bir belediye başkanımız… 200’ün üzerinde müfettiş geldi. 5 yıl dolmamış, 200’ün üzerinde… Dedim ki ‘Yer ayırın. Gelsinler orada otursunlar. Ankara’ya gitmeye gerek yok. Deyin ki siz burada kalın, 365 gün kontrol yapın.’ Kontrolden çekinmeyiz. Lakin ön yargılı kontrol olmamalı. Ön yargılı kontrol; olmayan bir olayı olmuş üzere yapıp belediye liderlerimizi cezalandırmak istiyorlar. E rahmet versin. Yeniden de her şeye karşın bu ülkede namuslu yargıçlar var. Ve gidiyor, o namuslu hakimin önüne belge düştüğü vakit, ‘Ya burada da soruşturma mı olur’ deyip belgeyi kapatıyor yahut belediye liderinin hakkını belediye liderine teslim ediyor. Bütün bu engellemelere karşın görev yapıyor belediye başkanı arkadaşlarım.
“Altı başkanın tek amacı var; bu ülkeye demokrasiyi getirmek”
Millet İttifakı olarak bir ortadayız. Altılı Masa’da, altı önder birlikteyiz. Altı başkanın tek maksadı var; bu ülkeye demokrasiyi getirmek, bu ülkeye huzur getirmek, bu ülkeye barışı getirmek, bu ülkede kucaklaşmayı sağlamak. Ayrılmayı değil kinden arınmayı, öfkeden ayrılmayı, kucaklaşmayı getirmek istiyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiği vakit esasen barış ortamını sağlamış oluruz. Bu ülkeye demokrasi geldiği vakit insanların karnı doyacaktır. Bu ülkeye demokrasi geldiği vakit beşerler, kanılarını özgürce söz edebilecektir. Hasebiyle işe demokrasiden başladık. Zira bizi bir ortaya getiren temel kavram, demokrasidir. Biz demokrasimizi geliştireceğiz, kaynakları verimli kullanacağız. Demokrasi gelirse gerisinden iktisat gelecek. Gerisinden yüksek teknoloji gelecek. Gerisinden büyüme gelecek. Gerisinden yeterli bir eğitim gelecek. Gerisinden havza bazlı tarımda planlama gelecek. Gerisinden her çiftçinin ürettiği, ancak hiçbir çiftçinin ziyan görmediği modeller gelecek. Gerisinden güçlü bir Türkiye gelecek. Gerisinden daima birlikte dünyaya haykıracağız. ‘Ey dünya’ diyeceğiz, ‘seninle rekabet etmeye geleceğiz. Seninle rekabet edeceğiz. Zira biz, katma bedeli yüksek eser üreteceğiz. Senin pazarın olmayacağız’ diyeceğiz. Bakın, hepiniz cep telefonu kullanıyorsunuz. Bu cep telefonlarının hiçbiri Türkiye’de üretilmiyor. Biz, katma kıymeti yüksek eser üreten ülkelerin pazarı pozisyonundayız. Lakin biz, pazar olmak istemiyoruz. Üretmek istiyoruz. Ürettiğimizle de dünyaya meydan okumak istiyoruz. Biz üretebiliriz, biz yapabiliriz. Üniversiteleri gerçek manada üniversite yapacağız, her türlü kanıların tartışıldığı, bilgi üreten üniversiteler.
“Asla umutsuz olmayın”
Araştırdım; gençler neden yurt dışına gitmek istiyorlar? Neden geleceklerini yurt dışında arıyorlar? İki temel argüman var. Bir; gençler özgürlük istiyorlar. ‘Ben tweet attım diye polis gelip sabahın beşinde kapımı çalmasın’ diyorlar. İki; ‘Ben özgürce fikirlerimi söz edeyim’ diyorlar. Üç; ‘Sanata meraklıyım’ diyorlar. ‘Sanatı ve kültürü yaşamak istiyorum, hayatımın bir modülü olsun istiyorum’ diyorlar. Bunlar baskı altında. ‘Ben, bu taban fiyatla ne mesken ne araba alabilirim’ diyorlar. ‘Almanya’ya gitsem, Kanada’ya gitsem taban fiyatla hem mesken alıyorum hem araba alıyorum. O vakit bu ülke bana ne veriyor?’ O gençlerin tamamına sesleniyorum; asla umutsuz olmayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sinde kimsenin umutsuz olmaya hakkı yok. Düşündüklerinizi, Altılı Masa’daki her önder düşünüyor. Biz, bunların tamamını hayata geçireceğiz.”
(ANKA)